Doç. Dr. Esra Arsan, medya üzerindeki basıkları ve haberciliğin karşı karşıya olduğu sorunları değerlendirdi.
Doç. Dr. Esra Arsan, “Sansüre karşı özgürlüğü, vasatlığa karşı kaliteyi, yalana karşı doğruyu, propagandaya karşı demokratik siyaseti savunacak her alternatif öneriyi önemsememiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Arsan, gazeteciliğin en tehlikeli iş haline geldiğini söyledi. Arsan şu değerlendirmede bulundu: “Anaakım medyanın total kontrolünün iktidarın eline geçtiği otoriter, baskıcı bir rejimde yaşıyoruz. Bu rejimde yalanlar bize haber diye yutturuluyor. Doğru haber yapan gazetecilerin başına gelmedik şey kalmıyor. İyi gazeteciler birer birer sektörün dışına itilmiş. Bir şekilde sektörde kalabilenler şöyle ya da böyle iktidarın ve onun kapitalist sistem içindeki sözcüsü olan medya baronlarının baskılarına boyun eğenler ya da büyük bir oto-sansür mekanizması içinde yapabildikleri kadar haber yapabilenler. Bu koşullar altında, basın özgürlüğü adına çok ümit kırıcı bir süreçten geçtiğimizi söyleyebilirim.”
Arsan, “Sürekli yakınmaktansa, derdimize çare aramak, yeni yollar önermek bence yapılabilecek en değerli şey. Sansüre karşı özgürlüğü, vasatlığa karşı kaliteyi, yalana karşı doğruyu, propagandaya karşı demokratik siyaseti savunacak her alternatif öneriyi önemsememiz gerektiğini düşünüyorum. Yerel ve uluslararası hukuk, mevcut hükümetin baskıları, lisanslama, yazılı ve görsel medyaya uygulanan kısıtlamalar, online medyaya dönük erişim yasakları ve halkın alternatif bilgiye ulaşma konusundaki talebini göz önüne alarak konuya yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
KAYNAK: EVRENSEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder