“Süleyman Soylu bize ‘paçoz’ diyeceğine kayıp dosyalarını sonuçlandırsın”

 İSTANBUL (IPA) – Kayıp yakınları, Cumartesi Anneleri’ni hedef alıp, ‘paçoz’ diyen Süleyman Soylu’yu eleştirdi, “Bize paçoz diyeceğine, savcılara, ‘bu dosyaları sonuçlandır’ demesini isterdik. Bizim bitmeyen yasımız var. Bize tehditler savunmasını anlayamadık.” dedi.

“BİZİ SUSTURAMAZSINIZ, ADALET ARAYIŞIMIZ SÜRECEK” 

İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan kayıp yakınlarından Maside Ocak, “Biz devlet yetkililerinden yasaları işletmesini isterdik. Süleyman Soylu’nun dosyaların takibi için savcılara seslenmesini ve yasaları işletmesini söylemesini isterdik. Süleyman Soylu yaptığı açıklama ile suç işlemiştir,  yalan beyanda bulunarak suç işlemiştir, mahkemelere müdahale ederek suç işlemiştir.” diye seslendi. Toplantıda, “Bizi susturamazsınız, adalet arayışımız sürecek” vurgusu yapıldı.

Cumartesi Anneleri’nin, 25 Ağustos’ta Galatasaray Lisesi önünde gerçekleşecek 700’üncü hafta oturma eylemine yapılan polis saldırısı ve kayıp yakınlarına sert müdahale edilerek gözaltına alınması İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısı ile protesto edildi.

“YAKINLARIMIZI ARAMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

“Kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz” yazılı pankartın asıldığı toplantı salonuna, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları da asıldı. Toplantıya,  Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Garo Paylan, Hüda Kaya, Oya Ersoy, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Ali Şeker,  İHD İstanbul Şubesi Başkanı av. Gülseren Yoleri, Cumartesi Anneleri Emine Ocak, İkbal Eren, Hanife Yıldız, Maside Ocak, Besna Tosun, Hanım Tosun, Cumartesi Anneleri destekçilerinden Mikail Kırbayır, Hüseyin Ocak, Ali Ocak  ile çok sayıda kayıp yakını ile gözaltına alınanların bir kısmı katıldı.

“701. HAFTA DA EYLEME DEVAM EDECEĞİZ”

Toplantıda ilk konuşan Gülseren Yoleri, “Bu olayın 700’üncü haftada yaşanan bir boyutu vardı. Bugün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklama ile bu tutum da başka bir boyut kazanmış durumda” dedi.

Müdahalenin anayasal  hakların gasbı olduğunu belirten Yoleri, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın kararı ile keyfi olarak yasaklanan eylemde 47 kişinin gözaltına alındığını hatırlattı.

Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta eylemi yasaklandı, polis plastik mermi kullandı, gözaltılar var

“700 haftalık bu mücadele kimi zaman cılız da olsa bazı faillerin hesap vermesine neden oldu. Ancak yine de eylemi büyütmeye ihtiyaç var. Bu nedenle de 700’üncü haftaya destek vermek için çok sayıda kişi Galatasaray Lisesi önüne gelmiştir. Hepsine teşekkür ederiz. Bundan sonra da 701’inci eyleme de geleceklerini ve koruyacaklarından dolayı şimdiden teşekkür ederiz.” dedi.

“KIRBAYIR’IN GÖZALTINDA ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ DEVLET KABUL ETTİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumartesi Anneleri ile yaptığı görüşmeyi Süleyman Soylu’ya hatırlattıklarını söyleyen Yoleri, “Konu hakkındaki raporu da hatırlatıyoruz. Devlet 31 yıl sonra Kırbayır’ı katlettiğini açıklamıştır. Hasan Ocak’a dair de gerçek bilgi verilmedi. Cumartesi Anneleri anneliği istismar etmemekte annelik hakkını kullanarak çocuklarının kemiklerine ulaşmak istemektedir. Bu talep hepimizin talebimizdir. Bitmeyen bu yas sürecinin tamamlanması ve adaletin sağlanması devletin görevidir.” dedi.

“BİZE PAÇOZ DİYECEĞİNE SORUMLULARI YARGILA”

Kayıp yakınlarından Maside Ocak, “Bugün karşınızda hem insan hakları aktivisti hem de İHD üyesi olarak konuşuyorum. Hepiniz iyi biliyorsunuz ki her cumartesi, Galatasaray’da yükselttiğimiz sessiz çığlıkla, faillerin yargılanmasını, kayıplarımızın kemiklerini istiyoruz. Bize uygulanan şiddet karşısında şunu söyleyebiliriz, Hasan gözaltında iken tanıkları vardı. Bunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Adli Tıp Raporu’nu hatırlatıyoruz.”

“ERDOĞAN’IN BERFO ANAYA VERDİĞİ SÖZÜ HATIRLATIYORUZ”

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Berfo Ana’ya verdiği bir söz vardı. Cemil Kırbayır’ın bulunması için halen aha dosyaları canlandırmadılar. Biz devlet yetkililerinden yasaları işletmesini isterdik. Biz, Süleyman Soylu’nun bizi tehdit etmesi yerine, Soylu’nun dosyaların takibi için savcılara seslenmesini ve yasaları işletmesini söylemesini isterdik. Bize paçoz diyeceğine, savcılara, ‘bu dosyaları sonuçlandır’ demesini isterdik. Bizim bitmeyen yasımız var. Bize tehditler savurmasını anlayamadık. Süleyman Soylu yaptığı açıklama ile suç işlemdir, yalan beyanda bulunarak suç işlemiştir, mahkemelere müdahale ederek suç işlemiştir.” dedi.

“GEL BİZİ DİNLE” 

80 darbesi sonrası gözaltında işkence ile öldürülen Cemil Kırbayır’ın kardeş

Mikail Kırbayır Süleyman Soylu’ya seslendi.

“Sen kaybetmişsin. Senden davacıyız. Sen bu meydandan bizi götüremezseniz. Senin görevin bizi oradan uzaklaştırmak değil, oraya gelip bizi dinlemektir. Lütfen gel ve bizi dinle.”

Daha sonra söz alan Cumartesi Annesi Hanife Yıldız, 1996’da Ankara’ya gittiğini ifade ederek, tüm yetkililerin kendisini başından savdığını belirtti. “Ben evladımı arıyorum kim bana sahip çıkarsa ben onların yanında olurum” diyen Hanife, “Ben buraya Murat’ın annesi olarak geldim ama baktım bir sürü Murat var. Ben onların da annesiyim” dedi.

“ANNELİK BAŞKA BİR ŞEY SEN ANLAMAZSIN” 

Yine kayıp yakınlarından İkbal Eren, Süleyman Soylu’yu hedef alarak, “Annelik başka bir şey Süleyman Soylu sen bilmezsin” dedi.

“Annelik istismar edilmiyor. Annelik aranıyor. Hasan Ocak’ı çukurdan çıkardı Emine Anne hangi istismardan söz ediyorsunuz?Süleyman Soylu sen bunları bilmiyor musun? Anneleri meşrulaştırmıştı senin başındaki. Sen şimdi bizim anneliğimizi inkâr ediyorsun. Bizi, sizin gazınız, tüfeğiniz susturamaz. Siz de haklısınız, kendi kendinizi mi yargılayacaksınız? Mehmet Ağar da sizin, hükümet de sizin ortağınız. Bizi susturmaya gücünüz yetmez. Adalet arayışımız devam edecek. Annelik başka bir şey Süleyman Soylu sen bilmezsin.” dedi.

“DEVLETİN ARŞİVLERİNDE TÜM BİLGİLER VAR”

Bir başka Cumartesi Annesi Hanım Tosun, kendilerine yönelik şiddeti kınadığını belirtti.

“Üstten emir verenleri şiddetle kınıyorum. Biz 700 haftadır orada oturuyoruz, kime ne zararımız oldu? Biz şunu istiyoruz. Kayıplar bulunsun failler yargılansın. Biz bunu söyledik”

Süleyman Soylu’nun açıklamasını utanç verici olarak nitelendiren Tosun, “Zaman zaman bizimle görülmek isteyen devlet yetkilileri nasıl bu açıklamayı yapıyorlar? Biz yıllar önce Cenevre’de bir toplantıya katıldık. O toplantıdan sonra beni gözaltına aldılar. Sorguda bana ‘Bu toplantıya neden katıldın?’ diye sordular. ‘Ben neden İHD’ye üyeyim’, ‘sen benden daha iyi bilirsin’ dedim polise. Beni öldürsen de parçalasan da benim eşim gözaltında kayboldu, bunu söyleyeceğim. Sonra o masaya iki tane Fehmi Tosun dosyası geldi. Evet biz biliyoruz devletin  arşivlerinde herşey kayıtlı. Benim eşim nereye gitti, nerede kayboldu.Tüm bilgiler devlette vardır. Bir kaybımız kalsa da, iki elimiz onların yakasında olacak.

Berfo Ana: 33 sene hiç yılmadı, 700 haftadır sönmeyen ateşe kor oldu

The post “Süleyman Soylu bize ‘paçoz’ diyeceğine kayıp dosyalarını sonuçlandırsın”  appeared first on IPA - International Press Agency.

Kaynak: Gündem – IPA – International Press Agency http://ipahaber.com/2018/08/27/suleyman-soylu-bize-pacoz-diyecegine-kayip-dosyalarini-sonuclandirsin/