3'üncü Havalimanı'nda çalışan işçilerin gözaltına alınmasını protesto eden TTB, DİSK, KESK ve TMMOB, "Jandarma karakollarının önündeki taşeron şirket imzalı 'gözaltı' araçları bu düzenin sembolü olarak tarihe geçti"
Türk Tabipler Birliği (TTB), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 3. Havalimanı inşaatında çalışan işçilerin, gözaltına alınmasını protesto etti.
Kurumlar tarafından ortak yapılan açıklamada, işçilerin taleplerinin kabul edilerek serbest bırakılmaları istendi. Açıklamada, iş cinayetlerine ve insanlık dışı çalışma koşullarına karşı iş bırakan işçilerin taleplerinin Jandarma baskınıyla bastırılmak istendiğine dikkat çekilerek, "Yaklaşık 500 işçi, devletin kolluk güçleri tarafından gözaltına alınarak, taşeron şirketlerin araçlarıyla karakollara taşındı. Soruyoruz: 'İş kazalarına karşı önlemler alınsın, yatakhaneler-banyolar temiz olsun, tahtakurusu sorunu çözülsün, maaşlar elden verilmesin, SGK ve vergi hırsızlığı yapılmasın, ücretler zamanında ödensin' taleplerini karşılanamayacak talepler olarak görüp işçilere saldırı emrini veren irade kimdir? Hukuk dışı ve insanlık dışı 18'inci yüzyıl çalışma koşulları sona erdirmek yerine işçilerin üzerine kolluk gücü gönderilmesi, işverenler ile ülkeyi yönetenlerin ortaklığının açık bir itirafıdır" denildi.
'İŞÇİLER DERHAL SERBEST BIRAKILMALI'
Jandarma karakollarının önündeki taşeron şirket imzalı "gözaltı” araçlarının bu düzenin sembolü olarak tarihe geçtiği belirtilen açıklamada, "Belli ki devletin bir çok ihalesinin torpillisi olan, vergileri sıfırlanan, doğayı yok eden, emeği yok sayan projeleriyle bilinen, millete yönelik küfürleriyle namlanan 3-5 şirketin güvenliği, işçilerin iş güvenliğinden, sağlığından, yaşamından önemlidir. AKP iktidarı 'köle değiliz' diyen havalimanı işçilerini gözaltına alarak, Türkiye'nin tüm işçi ve emekçilerine 'Hayır kölesiniz' yanıtı vermiştir. İnsanlık dışı çalışma koşullarını, devletin zor aygıtları kullanılarak dayatanlar bilsin ki, 29 Ekim'de bir siyasi gösteri ile açmak istedikleri Havalimanı, doğa katliamıyla, işçi ölümleriyle, işçilerin haklı taleplerinin zor kullanarak ezilmek istenmesiyle, yandaşları zengin eden döviz üzerinden garantili sözleşmelerle anılacaktır. Bu kara lekelerin daha da büyümemesi için gözaltına alınan işçiler derhal serbest bırakılmalı, işçilerin tüm talepleri karşılanmalıdır" ifadeleri kullanıldı.
ESP'DEN AÇIKLAMA
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) de yaptığı açıklamada, "İnsanlık dışı çalışma şartlarını reddedip, koşulların düzeltilmesi için iş bırakan 3. Havalimanı işçileri sermaye sahipleri ve AKP-Saray iktidarının korkusu oldu. AKP’nin çok övündüğü 3. Havalimanı emekçilere birer mezara dönüştü. Bu durum emekçilerin öfkesinin patlamasına sebep oldu. AKP-Saray diktatörlüğünün 14 yıldır uyguladığı neoliberal politikalar ülkenin siyasi ve ekonomik krizini derinleştirmiştir. Bu politikalar karşısında işçi sınıfı ve emekçilerin her tür direnişi ve hak arayışı en faşizan yöntemlerle bastırılmaya çalışılmaktadır. 3. Havalimanı inşaatında insani taleplerle direnişe geçen Türk, Kürt ve değişik ulusal azınlıklardan işçilerin eylemine tahammülsüzlüğün ve gözaltıların asıl sebebi budur" vurgusu yaptı.
MA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder