Gazeteci Adil Yiğit, hakkında verilen karar karşısında şokta çünkü 36 yıldır Almanya’da yaşıyor. Yiğit kararı şaşkınlıkla karşıladığını, inanamadığını ve hukuki olarak hak arayacağını söylüyor.
Gazeteci Yiğit:“Tebligat iki hafta önce geldi. Hamburg yabancılar dairesinin şefi Richter ‘avukatınızla gelin görüşelim, sizinle ilgili bir red kararı vardı, ona bir çözüm bulalım’ dedi. Ben de avukatımla konuştum, birlikte gittik. Bir dilekçe yazın dediler. Dilekçe yazdıktan sonra sizin durumunuzu değerlendireceğiz, olumlu bir çözüm bulacağız dedi. O ümitle çıktık. Bugün avukatıma gelen mektupta ise, ’22 Ocak 2019 tarihi itibarıyla Almanya’yı terk etmem isteniyor. Türkiye’ye iadem’ çok açık ve seçik biçimde yazıldı. Ki inanmak da istemedim. Bugüne kadar benimle ilgili hiçbir şekilde olumsuz bir durum yaşanmadı. ben 36 yıldır Almanya’da yaşıyorum. 4 çocuk babasıyım, iki torunum var. Yani bunları anlatmak biraz bana tuhaf geliyor.” dedi.
“Böylesi bir yazı gelince tuhafıma gitti. Yani 22 Ocak 2019 tarihi itibarıyla Hamburg’u değil, Almanya’yı terk kararı gelmiş durumda. Bu karardan ötürü haftaya avukatımla bir randevum var. Düşünmek bile istemiyorum. 4 çocuğum hepsi Alman vatandaşı, iki torunum ikisi de Alman vatandaşı. Ki ben aile birleştirmesinden dolayı Almanya’ya gelmedim. Uzun yıllar mülteci olarak kaldım. siyasi mülteci pasaportum ve Fransa’dan oturumum vardı. Sonra Almanya’da yaşayan gazeteci eşimden dolayı da oturumum mülteci pasaportuma aktarılmıştı. Ta ki 2014 yılındaki İstanbul’daki Gezi Olayları olduğu zaman, milyonlarca insan gibi ben de etkilendim. Mülteci pasaportumu verdim ve hayatımda ilk defa Türk pasaportu almak için başvurdum. Aldım da. Mülteci pasaportumu verdim. 3 yıllık oturumum vardı. Oturumum mülteci pasaportundan Türk pasaportuna aktarıldı. Ta ki geçen yıl Hamburg’daki G20 toplantısına kadar. O toplantıya gazeteci olarak akredite oldum ve katıldım. Ancak zirvenin ikinci günü 32 gazetecinin akreditesi iptal edilmişti. Bunlardan biri de bendim. Alman Gazeteciler Birliği aracılığı ile buna itiraz ettik. Nedir bu dedik? Alman Kriminal Dairesi’nden cevap geldi. Dediler ki; yanlışlık var, sizin isminiz bir yanlışlık sonucu buraya kaydolmuş. Biz de dedik ki; yanlışlık varsa, ‘özür dileyin’ dedik. Ve gerçekten özür geldi ama benim üyesi olduğum Alman Gazeteciler Birliği bun dava açalım. Bu sadece özürle anlatılmaz. Biz iki yere dava açtık. Biri Kriminal Dairesi, diğeri Berlin merkezli Başbakanlık Basın Bürosuna. Davamızı geri çekmeyelim dendi. Ben de geri çekmedim. Bunların hepsi oturumumun bitimine iki hafta kala oldu. İki hafta sonra oturumum bitince, kaba bir tabirle bana parmak salladılar ve 3 ay oturum verdiler. İlk defa o zaman bana denildi ki, ‘sizin oturumunuzu reddediyoruz, Almanya’yı terk edeceksiniz. Ben o zaman ciddiye almamıştım. İnanmak da istemedim. İnanın geçen yılın kasım ayından bugüne kadar her defasında 3 ay, 3 ay oturma verildi. Şimdi iki hafta önce Yabancılar Dairesi şefi ile görüştüm. Dedi ki avukatınızla gelin, buna bir çözüm bulalım. Gittik. Çözümde böyleymiş. Yani 22 Ocak 2019’da Almanya’yı terk edin. Anlatmak, inanmak, kabul etmek istemiyorum. Kendi sorunumu tartışmak beni de üzüyor ama buranın gerçekliği de böyleymiş.
“TEK KELİMEYLE REZALET”
Almanya olarak Erdoğan’ı Berlin’de kırmızı halıyla karşılayan Merkel hükümeti, Hristiyan Demokratlarla, Sosyal Demokratlar koalisyon hükümeti… Yani bu benim için inanmak istemiyorum aslında.Rezalet tek kelimeyle, üzücü bir olay ama Almanya’daki demokrasi böyle çalışıyormuş demek zorundayım.”
Gazeteci Adil Yiğit, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Berlin’deki basın toplantısında üzerinde “Türkiye’de gazetecilere özgürlük” yazan bir tişört giydiği için salondan çıkarılmıştı.
Yiğit, Alman Gazeteciler Birliği aracılığı ile yine bu durumu dava ettiğini ve Alman Başbakanlık basın ofisini dava ettiğini söyledi.
Aktif Haber http://aktifhaber.com/gundem/almanyadan-skandal-karar-h124415.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder