Zonguldak’ta maddi imkansızlık nedeniyle bir yıldır tedaviye gidemeyen diyabet hastası Dilara Kilcioğlu’nun hayatını kaybetmesi yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. 17 yaşındaki Dilara’nın şeker komasına girip ölmesinin ardından, doktoru İlknur Arslanoğlu sordu “İsveç’te yüzde 95 sensör kullanırken, bizde yüzde kaç yol parasından kontrole gidemiyor?”
Sensör, diyabet hastalarının vücutlarına takılan, kan şekerlerini anlık ölçüp, otomatik olarak dengeleyen cihazın adı. Eğer sensörü olsaydı Dilara’nın kanındaki şeker düşünce sensör onu kendiliğinden dengeleyecekti.
SENSOR TÜRKİYE’DE ÖDENMİYOR, BİR ÇOK AVRUPA ÜLKESİNDE İSE ÜCRETSİZ
Dilara ise şeker komasına girmeyecek ve bugün aramızda olacaktı. Ne var ki sensör pahalıydı, Dilara ise yoksuldu. Devlet ise sensör parasını karşılamıyordu. Sonuç olarak kontrol altında tutulabilecek bir hastalığı olan Dilara gerekli sağlık hizmetini zamanında alamadığı için 17 yaşında öldü.
TÜRKİYE’DE 11 KİŞİDEN BİRİ DİYABETLİ
Türkiye’de her 11 kişiden 1’i şeker hastası. Türkiye Diyabet Vakfı’nın verilerine göre son 10 yılda diyabete yakalanan hasta sayısında yüzde 100’lük bir artış var.10 yıl önce nüfusa oranla diyabet hastası yüzde 7,6 iken şimdi nüfusun yüzde 13,4 diyabet hastası.
DİYABET VAKASI EN HIZLI TÜRKİYE’DE ARTTI
Avrupa’da diyabet hastalığının en hızlı arttığı ülke Türkiye. Hasta sayısı bakımından da Rusya ve Almanya’nın ardından üçüncü sıradayız. Türkiye’de diyabet hastası sayısı 10 milyon.
SGK, BAZI İLAÇLARI ÖDEMEYİ BIRAKTI, İNSULİN POMPASI 18 BİN LİRAYA ÇIKTI
Hal böyleyken diyabet tedavisi ülkemiz için hayati önem arz ediyor ancak son yıllarda devletin şeker hastalarına verdiği maddi destek giderek azalıyor. SGK Temmuz ayında diyabet hastalarının bazı ilaçlarını ödemeyi bıraktı. Kur artışından sonra diyabet hastalarının kan şekerini ölçmeye yarayan insülin pompasının fiyatı 11 bin liradan 18 bin liraya çıktı. Pompanın apartının fiyatı ise 568 TL iken 900 lira oldu.
Tüm zamlara rağmen SGK’nın ailelere verdiği yardım ise aynı kaldı. SGK 18 bin liranın yalnızca 3 bin lirasını karşılıyor. Aparatlar içinse yalnızca 300 lira ödüyor.
SGK’nın ödediği miktar ailelerin tedavi masrafını karşılamasına yetmiyor. Kur artışıyla zamlanan insülin pompası, hastaların iğne yapmadan, acısız, kolaylıkla insülin almalarını sağlıyor. Sensor ise insülin yapmadan önce parmak delerek kan şekeri ölçmenin önüne geçiyor.
TİP 1 DİYABET HASTALARI HER GÜN EN AZ 5 İLA 7 KEZ İNSÜLİN İĞNESİ YAPIYOR
Özellikle küçük çocuk ve gençlerde ortaya çıkan Tip 1 diyabet vakasında, pankreasın tümüyle insülin hormonu üretememesi yüzünden hastaların gün içinde düzenli en az 4-5 kere insülin alması gerekiyor.
Her seferinde parmaklar delinerek kan şekeri ölçülüyor ve gerekli insülin miktarı iğne ile deri altına vuruluyor. Her gün yapılan bu işlem belirli bir süre sonra çocuklarda tahammül edilemez ve katlanamaz bir hal alıyor.
Sensor ve insülin pompası bu acılı süreci ve hastaların psikolojisini rahatlatmada şimdilik en iyi çözümler ancak SGK kapsamında bunların ödemesi yapılmıyor.
SON ZAMLAR TÜRKİYE’DE DİYABET HASTALARINI VURDU
Son zamlar ve SGK’nın bazı ödemeleri askıya almasıyla aileler yine parmak delerek kan şekeri ölçümü yapmaya başladı. Bir çocuğun günde en az 7 kez parmağını iğneyle delmesi gerektiği düşünülürse devletin yardım etmesi durumunda bir çocuk yılda 4.750 kez iğneye mahkum olmaktan kurtuluyor.
Ancak istenen yardım henüz gelmediği gibi SGK’nın hastalara yardımı giderek azalmaya devam ediyor.
BİR ÇOK AVRUPA ÜLKESİ GİBİ İSVEÇ’TE DE İNSÜLİN POMPASI ÜCRETSİZ
Türkiye’de durum bu iken yurtdışında farklı. Dilara’nın doktorunun dediği gibi diyabet konusunda en iyi hizmeti veren ülkelerden biri İsveç. Ülke, Avrupa Diyabet Index’inde ilk sırada yer alıyor. 10 milyon nüfuslu İsveç’te 500 bin diyabet hastası bulunuyor. İsveç’te sağlık hizmetlerinde başka eksiklikler olsa da ülkenin diyabet konusundaki performansı takdir ediliyor.
İsveç, diyabet hastalarının temel sağlık giderlerinin hepsini karşılıyor.Örneğin insülin pompasını İsveçli diyabet hastaları ücretsiz temin ediyor. Hastadan yalnızca temel tedavi olarak sayılamayacak yüksek fiyatlı ilaçları karşılaması isteniyor.
Diyabet tedavisi süreci İsveç’te şöyle gelişiyor: diyabet hastaları, hastalıklarının takip edilmesini sağlayacak kendileri için özel oluşturulmuş bir sisteme kayıt olduktan sonra doktor ve sağlık ekibiyle bir araya geliyor.
HASTALAR DÜZENLİ TAKİP ALTINDA
Ardından tedavi yöntemi ve takip süreci hakkında birlikte karar verip bir anlaşmaya imza atıyorlar. Doktorlar belirli periyotlarla hastanın anlaştıkları tedaviye ne kadar sadık kaldığını, vücudunun nasıl tepki verdiğini inceleyip yeni yol haritasını buna göre belirliyorlar.
HASTA ÇOCUK İSE DEVLET ÜSTÜNE YARDIM DA VERİYOR
İsveç’te hasta çocuk ise devletin verdiği destek daha da artıyor. İsveç, diyabet hastası bir çocuğun ailesine çocuk 19 yaşına gelene kadar ekstra maddi yardımda bulunuyor Bu maddi yardım ilacın yanı sıra sağlıklı gıda, doktora gitmek için gereken yol masrafı ve sağlık hizmetlerine ulaşmak için harcanan telefon masrafı gibi giderleri de karşılıyor. Ülke bir diyabet hastasına senede ortalama 13 bin lira harcıyor.
DİYABET TEDAVİSİNDE EN İYİ HOLLANDA, DANİMARKA VE İNGİLTERE
Avrupa Diyabet Index’ine göre diyabet hastalığı konusunda en iyi hizmeti veren diğer ülkeler ise Hollanda, Danimarka ve İngiltere olarak karşımıza çıkıyor. En kötü hizmet ise Bulgaristan, Estonya ve Litvanya’da.
Diyabet tedavisi konusunda en kötü ülkelerden biri ise Avusturya. Avusturya Diyabet Derneği (OEDG), Avusturya’da her 50. dakikada bir kişiye diyabet teşhisi konulduğunu ve diyabetle ilgili komplikasyonlara bağlı olarak her yıl 10 bin kişi öldüğünü belirtiyor.
DİYABET KONTROL ALTINDA TUTULMAZSA BÜTÇEYE DAHA ÇOK YÜK GETİRİYOR
Diyabetin kontrol altında tutulması,ülkelerin sağlık bütçeleri için de çok önemli. Diyabet Sosyal Sigortalar Kurumunun (SGK) en fazla harcama yaptığı hastalık. SGK bütçesinin yüzde 23’ü diyabet tedavisine gidiyor. Hastalık ilerleyip, komplikasyonlar ortaya çıktığında ekonomik maliyet daha da yükseliyor. Doktorlar bu nedenle koruma önlemlerinin hayati önemde olduğunu söylüyor. Böylece risk altındaki kişi önleyici tedaviyle hastalığa hiç yakalanmıyor.
İSVEÇ ÖNLEYİCİ TEDBİRLER GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR
İsveç hastalığın sağlık bütçesi üzerindeki yükü nedeniyle, önleyici sağlık hizmetlerini geliştiriyor. Önümüzdeki dönemde Skåne bölgesindeki yenidoğan çocuklarda diyabet riski taşıyıp taşımadıklarını anlamak için tarama yapılacak. Amaç, tip 1 diyabete sahip olma riskinin yüksek olduğu çocukları bulup, hastalığın gelişimini durdurmak.
IPA | http://ipahaber.com/2018/10/27/avrupada-ucretsiz-turkiyede-zamlandi-kriz-diyabetlileri-vurdu/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder