Tüm dünyada kadınlar, kadına yönelik eşitsizlik, hak ihlalleri, şiddet, taciz ve tecavüze karşı taleplerini haykırmak için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne hazırlanıyor. Hayatın her alanında olduğu gibi sözü ve emeğiyle mücadele eden kadın gazeteciler de şiddete uğrayarak baskı, taciz ve hak ihlallerine maruz kalıyor. Dünyada tam 48 kadın gazeteci, 8 Mart’ı cezaevinde karşılayacak.
Türkiye ve dünyada kadın gazetecilere yönelik hak ihlallerini raporlaştıran ve kadın gazetecilerin çalışmalarını data haline getiren Gazetecilikte Kadın Koalisyonu’nun Araştırma Koordinatörü Ceren İskit kadın gazetecilerin yaşadıkları sorunları anlattı.
2019’da kurulan Koalisyonun, ABD eski Başkanı Donald Trump ve koronavirüs (Kovid-19) salgını dönemine denk geldiğini belirten İskit, “Black Lives Matters protestoları sırasında kadın gazeteciler saldırılara maruz kaldı. Trump’ın yaptığı açıklamalarda kadın gazetecilerin soru sormaları engellendi. Çok cinsiyetçi söylemlerle karşı karşıya kalmanın yanı sıra Trump tarafından hedef gösterildiler. Biz de bunları tek tek raporlaştırmaya karar verdik. Mynmar darbesi sonrası 14 Şubat’tan 1 Mart’a kadar 25 (erkek-kadın) gazeteci gözaltına alındı. 10 gazeteci hala gözaltında ve koşullarını bilmiyoruz” diye konuştu.
EN FAZLA BASKI TÜRKİYE’DE
Mezopotamya Haber Ajansı’ndan Berivan Altan’a konuşan İskit, kadın gazetecilerin sahada ve basın kurumlarında toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle daha fazla baskı altında olduğuna dikkat çekerek, bu baskıların en çok olduğu ülkeleri şöyle sıraladı:
“En çok hak ihlalinin olduğu ülkeler arasında Türkiye ilk sıralarda yer alıyor. Türkiye dışında Amerika, Rusya, Hindistan, Pakistan, Belarus, İran sıralayacağım ülkeler arasında. Dünya’da 48 kadın gazeteci şu an da tutuklu. İran’da 10, Türkiye’de 7 gazetecinin tutuklu olduğunu kaydedebildik. 40’a yakın gazeteci de sosyal medya paylaşımları, haberleri, ortaya çıkardıkları yolsuzluk haberleri nedeniyle yargılanıyor.”
CEZAEVİNDEKİ KADIN GAZETECİLER
İskit, tutuklu kadın gazetecilerin yaşadığı hak ihlallerine ilişkin, “Cezaevlerinde bulunan kadın gazetecilerin koşulları pandemiden sonra kontrolden çıktı. Cezaevlerinde tutuklulara mektupları dahi verilmiyor. Bu hak ihlallerini belgeleme yanı sıra gündem oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
MESLEKTAŞLAR VE KURUMLARDAN YANA AYRIMCILIK
İktidarın baskılarının yanı sıra kadın gazetecilerin meslektaşları ve çalıştıkları kurumlarda da hak ihlaline uğradıklarını ifade eden İskit, “Kadın gazeteci çalıştığı kurumda, sahada da ayrımlara maruz kalıyor. Bir habere gittiğinde, erkek meslektaşları fiziki ayrımı davranışlarıyla gösteriyorlar. Ön sıralarda yer alıyorlar, kamera kurmasına dahi izin vermiyorlar. Bir basın açıklamasında kadın gazeteci soru sormak istiyor, erkek gazetecilere öncelik tanındığı için soru soramadan dönmek zorunda kalıyor” dedi.
“HABER, BEYANI BİLE ALINMADAN ERKEK MESLEKTAŞINA VERİLİYOR”
İskit, “Kurumda özel haber yapmak istiyor, güvenlik sebebiyle ya da seçilen semte göre kadın gazetecinin beyanı alınmadan o haber başka bir erkek meslektaşına verebiliyor. Ya da bir erkek konuğu tarafından tacize uğruyor. Kurum içi çalışma saatleri, eşitsiz maaş koşulları hatta kadının medeni hali bile bir sorun olarak karşısına çıkıyor. Kadın kimliğiyle de kadın gazeteciler vuruluyor. Evli ve çocukluysan, seni sadece kültür sanat haberlerine gönderiyorlar. Kadın gazeteci çocuk sahibi ya da hamile olduğu için işten kovuluyor” diye konuştu.
KADIN GAZETECİLERE ÖLÜM TEHDİDİ
IWMF ve basın özgürlüğüyle ilgili birçok örgütle beraber çevrimiçi taciz ve karalama kampanyalarına karşı yeni bir çalışma yürüttüklerini dile getiren İskit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü söz konusu tehditler çok ciddi hale gelmeye başladı. Siyasi liderler veya iktidarda bulunanlar kendilerine muhalif özellikle kadın gazetecileri sosyal medya üzerinden hedef gösteriyor.”
AÇIK ADRESLERİ DEŞİFRE EDİLİYOR
“Kadın gazeteciler tırnak içerisinde ‘trol’ dediğimiz kullanıcılardan birçok ölüm tehdidi alıyor. Öyle ki artık adreslerine varacak kadar deşifre ediliyorlar. Son olarak 2019 yılından bu yan Kuzey İrlanda’da çete yapılanmalarını ortaya çıkaran kadın gazeteci Patricia Devlin online saldırılarına maruz kalıyor, ölüm tehditleri alıyor.”
“Yeni doğmuş bebeğine tecavüz tehdidi dahi yapılıyor. Son olarak bir ay önce ismi duvara yazılarak, yanına kurşun resmi çizildi. İmza kampanyası başlattık. Polise başvursa da önlem alınmış değil. Gazetecilerin eli kolu bağlanmak isteniyor. Bunların hepsi sindirme politikalarının sonucudur. Gazetecilik suç değil. Gerçeği yazan hiç kimse yargılanamaz.”
Kaynak: http://aktifhaber.com/gundem/ayrimcilik-baskilar-olum-tehditleri-48-kadin-gazeteci-8-marti-cezaevinde-karsiliyor-h157654.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder