Arjantin'de son günlerde yaşananlar Türkiye gibi ekonomisi kırılgan ülkelerde endişeleri daha da artırıyor. Arjantin'de 27 Ekim’de yapılacak seçimler öncesi Arjantin Hükümeti’nin sermaye kontrolü önlemi aldı.
BirGün'den Rıfat Kırcı'nın haberine göre, ekonomistler Arjantin ekonomisinin ve politikalarının Türkiye’deki benzerliğine dikkat çekerken Arjantin’de yaklaşan seçimleri de hatırlatıyor. Bunlardan biri Ekonomist Murat Kubilay, "Arjantin’in bugün aldığı önlemler yangın ortamında yapılan sınırlamalar" olarak değerlediriyor. "Siyasi etkenler ekonomiye yansıdı" diyen Kubilay, Arjantin ve Türkiye ekonomisinin birbirine hem benzeyen hem de benzemeyen yönleri olduğunu belirtiyor:
"Arjantin’de de, bizim 90’lardakini andıran şekilde kamu borcu çok yüksek. Türkiye’de ise şu an özel sektörün borcu çok yüksek. Arjantin krizde bizden bir sonraki aşamaya geçti. Bizimki gibi ülkelerde sol alternatif bakış çok ciddi ezildi. Arjantin’de devlet birden ben borçları ödeyemiyorum diyebilir, sermaye kontrolü getirebilir ya da doları pesoya çevirelim gibi olağanüstü kararlar alabilir. Bunlar Türkiye’de bizim hiç alışık olmadığımız şeyler. Dolasıyla bir farklılık var ama benzerlikler de şuradan geliyor. Perde arkasından bunlar bizde de yapılabiliyor. Zaten sermayenin de Türkiye’ye ilişkin endişeleri buradan doğuyor. IMF Arjantin’e geldi. Faiz sürekli yükseldi ve dolar çok yukarı gitti. Yeni para gelsin diye peso çok geriledi ama buna rağmen krizi geride bırakamadılar."
Ekonomiste göre, krizlerde bulaşıcılık etkisi çok yüksek. "97 Asya krizi, 98 Rusya krizi gibi" hatırlatmasında bulunan Kubilay devam ediyor:
"Şu anda da zaten birbirine benzeyen ekonomilerde bir sıkıntı var. Çin ekonomisindeki ivmenin kaybolması, Almanya’nın küçülmeye geçmesi, ABD’de borsanın patlak vermesi, İtalyan bankalarının iflas etme riski, Japonya’nın bitmeyen durgunluğu, Hong Kong’daki gelişmeler gibi birçok fay hattı var. Bunlardan biri de Arjantin. Biz de aynı grupta sayılırız. Dolasıyla bir etki olabiliyor. Ama bu nedenle birebir oradaki panik Türkiye’ye yansır demek doğru olmaz. Şunu söylemeliyim ki, Türkiye hem döviz borcunu döndürebilmek hem de büyümeye geri dönebilmek için dışarıdan gelen paraya muhtaç durumda. Bunu IMF’den almıyorsanız piyasadan almak zorundasınız."
Prof. Erinç Yeldan ise, Arjantin ve Türkiye'nin sık sık döviz dar boğazına girdiklerine dikkat çekiyor. "Şu ana kadar AKP hükümeti yurtiçi siyasi konjonktürün uygun olmaması nedeni ile IMF’ye giden bir ekonomi idaresi görünümü vermemek için çeşitli manevralarla bunu erteledi. Ancak onun yerine de herhangi bir istikrar programı uygulanmıyor" diyen Yeldan, şöyle diyor:
"Zaman kaybediyoruz. Enflasyon ile mücadele veya reel ekonominin tekrardan canlandırılması üzerine gerçek bir istikrar programının uygulanması Türkiye’de de inşaata dayalı rant rejimini desteklemek uğruna göz ardı edilerek reddediliyor. Spekülatif sermaye girişlerine dayandırılmış büyüme modeli dünyanın her yerinde oluşabilecek finansal krizlerden olumsuz olarak etkilenecektir. Bu sistem umut ve olumsuz haberlerin sürekli bastırılmasına dayalı bir spekülasyon algısı üzerinden çalışıyor."
Kaynak: http://aktifhaber.com/ekonomi/krizler-bulasicidir-turkiye-arjantin-olabilir-h137010.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder