Tarihe "elma kokusu" diye geçen katliam, Hiroşima ve Nagazaki’den sonraki en büyük kimyasal saldırı olarak kabul ediliyor. Katliamda en az 5 bin kişi öldü, 10 bine yakın kişi yaralandı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) 1945’te Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine attığı atom bombasından sonra “20’nci yüzyılın en büyük kimyasal saldırısı” diye kayıtlara geçen Halepçe Katliamı’nın 33’üncü yıl dönümünde acılar hâlâ taze.
16 Mart 1988 tarihinde ekseriyeti kadın ve çocuklardan oluşan en az 5 bin kişi, dönemin Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin’in emriyle Halepçe’ye savaş uçakları ile düzenlenen bombardımanda kullanılan kimyasal silahlarla hayatını kaybetti.
Rudaw Türkçe’nin haberine göre; tarihe “Halepçe Katliamı” olarak geçen saldırı, Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejiminin Irak Kürdistanı’ndaki Kürtlere karşı 1986-1989 yılları arasında sistematik olarak sürdürdüğü Enfal Soykırımı’nın en acı ve en son etabıydı.
12 Mart 1986’da başlayıp, 7 Haziran 1989’da sona eren Enfal Soykırımı sürecinde 182 bin Kürt katledildi, 4500 köy ve 30 ilçe yerle bir edildi, camiler, kiliseler, ibadethaneler yıkıldı.
ELMA KOKULU GAZLAR KULLANILDI
Irak Hava Kuvvetleri, şehre atılacak olan kimyasal silahın etkili olabilmesi için önce evleri konvansiyonel silahlarla bombalayarak camların kırılmasını sağladı. Akabinde kimyasal bombaları attı. 16 Mart 1988 sabahında ise, Irak Hava Kuvvetleri’ne ait 8 adet MiG-23 uçağı 40 bin nüfuslu Halepçe’ye 5 saat boyunca zehirli gaz bombaları yağdırdı.
İkinci saldırı başladığında ortaya kesif bir koku yayıldı. O anlara şahit olanlar, şehre düşen bombaların içindeki “elma kokulu” gazların birkaç dakika içerisinde tüm şehre yayılmaya başladığını söylüyor. Bombardımanda kullanılan hardal, sarin ve VX gibi gazların kokusunu genizlerinde hisseden Halepçeler yaşamlarını yitirdi.
EN AZ 5 BİN ÖLÜ, 10 BİN YARALI
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) raporuna göre kimyasal saldırı, günümüze kadar 43 bin 753 aşkın kişinin ölümüne, 61 bin fazla kişinin de sakat kalmasına sebep oldu. Halepçe’ye ilk varan Sınır Tanımayan Doktorlar ekibi, hardal gazı kullanıldığını teyit etti.
Belçikalı ve Hollandalı doktorlardan oluşan bu ekip, kullanılan zehirler arasında muhtemelen siyanür de olduğunu bildirdi. Halepçe Katliamı’ndan yaralı kurtulanların bazıları kalıcı hastalıklara yakalandı.
IRAK YÜKSEK CEZA MAHKEMESİ SOYKIRIM OLARAK TANIDI
2003 yılında devrilen Saddam Hüseyin, Kürtlere karşı yürüttüğü Enfal Katliamı kapsamında 180 bin kişinin ölümünden sorumlu tutularak yargılandı. Ancak Duceyl Katliamı sebebiyle aldığı idam cezasıyla 2006’da asıldı. Ölümünün ardından ise Kürtlere karşı “soykırım” uygulamaktan yargılandığı davada da suçlu bulundu.
Saddam Hüseyin’in “Kimyasal Ali” lakaplı kuzeni Ali Hasan el Mecid ise 2010 yılında aralarında Halepçe Katliamı’nın da bulunduğu zehirli gaz saldırılarının emrini vermekten idam edildi. 1 Mart 2010’da Irak Yüksek Ceza Mahkemesi Halepçe Katliamı soykırım olarak tanıdı.
Üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen katliamın Kürtlerin hafızasındaki yeri capcanlı.
Kaynak: http://aktifhaber.com/gundem/33-yildir-dinmeyen-aci-halepce-katliami-h158153.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder